2012-04-02

Türkiye Küresel Patent Liginde 25'inci Sırada

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) verilerine göre 2011'de tüm dünyada patent başvuruları yüzde 10 artış göstererek 181 bin 900 adede ulaştı. En çok patent başvurusu yapılan ülkeler sırasıyla Çin, Japonya ve ABD olarak sırlanıyor. Türkiye ise yapılan 541 patent müracaatı ile 25'inci sıraya yükselmiş durumda.

WIPO 2011 yılına ait patent başvuruları verilerini değerlendiren Destek Patent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, "İlk göze çarpan, 2011 yılında tüm dünyada yapılan patent başvurusu sayısının yüzde 10,7'lik bir büyüme ile 181 bin 900'e ulaştığı görülüyor. En çok başvuru yapan ülkeler arasında Çin, Japonya ve ABD olarak görülüyor. Bu üç ülkenin başvurularının büyüme oranının yüzde 82'sini oluşturduğunu söyleyebiliriz. En yüksek adette patent müracaatı yapan firma Çin'in Telekomünikasyon firması ZTE" dedi.

Türkiye'nin ise yapılan 541 patent başvurusu ile tüm dünyada 25'nci sıraya yükseldiğini kaydeden Yamankaradeniz, "Dünya çapında en fazla patent müracaatı yapan 100 firma arasına hiç bir Türk firmasının girememesi dikkat çekici. En fazla müracaat yapan 50 üniversite arasında hiç bir Türk Üniversitesi'nin olmaması da üzüntü verici. WIPO'ya yapılan müracaatlarda öne çıkan sektörler ise Dijital Komünikasyon, Bilgisayar Teknolojileri ve Medikal Teknolojileri" diye konuştu.

Destek Patent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı şunları söyledi:

"Globalleşen ve gittikçe küçülen dünyamızda artık ürünü üretebilmek büyük bir rekabet üstünlüğü sağlamıyor. Uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırmak isteyen ülkeler yenilik kapasitesi ve bilgi yaratmada öne çıkan ülkelerdir. Dünya ekonomisine entegre olmayı amaçlayan ülkeler, yeniliği uzun vadede rekabet gücü için bir anahtar olarak kabul etmektedirler. Yenilik yapmanın temelinde de Ar-Ge faaliyetleri yer almaktadır. 2023'te dünyanın 10. Ekonomisi olma iddiasında olan Türkiye'nin de bu yolda ilerlerken olmazsa olmazı araştırma geliştirme faaliyetleridir. Ülkemizin hakkettiği teknolojik gelişmişlik seviyesini yükseltmeye yönelik sonuçların üretilmesi için sonucu buluş olan Ar-Ge'ye ihtiyaç vardır. Ülkemizin kalkınma dinamiğini harekete geçirecek olan, iş sonucu buluş olan Ar-Ge çalışmalarına odaklanmak olacaktır. Teknoloji üreten ülkelerin bu gelişmeleri başarmasının ardındaki gerçek, sonucu patent belgesi alabilecek Ar-Ge çalışmaları yapıyor olmalarıdır. Patent odaklı olacak bu Ar-Ge sistemi ile Ar-Ge çalışanlarının daha verimli çalışma olanağı bulacağı ve hedeflerini daha kolay saptayabileceği bir ortam oluşacaktır. Karmaşık ve anlaşılmaz hedefler her zaman sonuçsuz kalmaya mahkum çalışmalara yol açacağından, bu sistem ile ölçülebilir değerler üretilebilecektir."